Filmin ismini ilk duyduğumda büyük bir merak uyanmıştı içimde. Yemeklerin isimlerinin lezzetiyle ilgili ipucu vermeleri gibi, Sudan asıllı yönetmen Abdellatif Kechiche de çok hoş bir tat bıraktı ağzımızda... Oyunculuklar pek hoş, hikaye pek hoş, filmin sonu pek hoş...
Filmi izlerken Fassbinder'in filmi Korku Ruhu Kemirir'deki tartışma sahnesi geldi aklıma. Adam kendinden yaşça büyük Alman karısına "Bana kuskus pişirmiyorsun hiç," diyerek isyan ediyordu. İlişkilerine ve yakınlıklarına karşı onca insan olmasına rağmen hatırımda kaldığı kadarıyla kavga ettikleri -ağızlarının tadının bozulduğu- tek sahne oydu.
O tarafa ait kültürlerde, kuskusun bir aşk, özen, hatta ve hatta şehvet sembolü olduğunu hiç bilmiyordum. Bu filmden sonra iyice ikna oldum. "Kuskus" hassas mevzu...
Monday, April 21, 2008
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
1 comment:
"pek hoş" lardan tren yapılası bir filmdi gerçekten. Abdellatif Kechiche ağzımıza bir kaşık bulgur çaldı. Tadı damağımızda kaldı...
Post a Comment